Ödevler

Ödevler (7) Pasta Tarifleri (3)
Ödevler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ödevler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2016 Pazartesi

ÜÇGENDE AÇILAR

ÜÇGENDE AÇILAR

Doğrusal olmayan üç noktayı birleştiren üç doğru parçasının birleşimine üçgen denir.
AB] È[AC]È [BC] = ABC dir.  
Burada;
  A, B, C noktaları üçgenin
 köşeleri,
[AB], [AC], [BC] doğru parçaları üçgenin
 kenarlarıdır.
BAC, ABC ve ACB açıları üçgenin iç açılarıdır.  
|BC| = a, |AC| = b, |AB| = c
uzunluklarına üçgenin kenar uzunlukları denir. iç açıların bütünleri olan açılara dış açılar denir. 

ABC üçgeni bir düzlemi; üçgenin kendisi, iç bölge, dış bölge, olmak üzere üç  bölgeye ayırır. ABC È {ABC iç bölgesi} = (ABC) (üçgensel bölge)
  • ÜÇGEN ÇEŞiTLERi
1. Kenarlarına göre üçgen çeşitleri
a. Çeşitkenar üçgen 
Üç kenar uzunlukları da farklı olan üçgenlere denir.
b. ikizkenar Üçgen 
Herhangi iki kenar uzunluklarıeşit olan üçgenlere denir.
c. Eşkenar Üçgen 
Üç kenar uzunluklarıda eşit olan üçgenlere denir.

2. Açılarına göre üçgenler
a. Dar açılı üçgen 
Üç açısının ölçüsü de 90° den küçük olan üçgenlere dar açılıüçgen denir.
b. Dik açılı üçgen 
Bir açısının ölçüsü 90° ye eşit olan üçgenlere denir. 
Dik üçgen olarak adlandırılır.
c. Geniş açılı üçgen 
Bir açısının ölçüsü 90° den büyük olan üçgenlere denir.
Bir üçgende bir tek geniş açı olabilir.
  • ÜÇGENİN TEMEL ve YARDIMCI  ELEMANLARI
Üçgenin kenarları’ na ve açıları’ na temel elemanlar, Yükseklik, kenarortay ve açıortaylarına yardımcı elemanlar denir.
1. Yükseklik 
Bir köşeden karşı kenara veya karşı kenarın uzantısına çizilen dik doğru parçasına yükseklik denir.
ha   ®   a kanarına ait yükseklik.
hc   ®   c kenarına ait yükseklik
yüksekliklerin kesim noktasına üçgenin Diklik Merkezi denir.

2. Açıortay
Üçgenin bir köşesindeki açıyıiki eş parçaya ayıran ışına o köşenin açıortayıdenir.
nA  ®  A köşesine ait iç açıortay  
n'A ®   A köşesine ait dış açıortay

3. Kenarortay
Üçgenin bir kenarının orta noktasını karşısındaki köşe ile birleştiren doğru parçasına o kenara ait kenarortay denir.
|AD| = Va , |BE| = Vb  olarak ifade edilir.

Dik üçgende, hipotenüse ait kenarortay hipotenüsün yarısına eşittir.
|BC| = a (hipotenüs) 
ÜÇGENDE AÇI ÖZELLİKLERİ
1. Üçgende iç açıların ölçüleri toplamı180° dir.
[AD // [BC] olduğundan,
iç ters ve yöndeş olan açılar bulunur.
a + b + c = 180°
m(A) + m(B) + m(C) = 180°
Üçgenin iç açılarının toplamı180° dir.
İç açılara komşu ve bütünler olan açılara dış açı denir.
2. Üçgende dış açıların ölçüleri toplamı360° dir.
a' + b' + c' = 360°
m(DAF)+m(ABE)+m(BCF)=360°
3. Üçgende bir dış açının ölçüsü kendisine komşu olmayan iki iç açının ölçüleri toplamına eşittir.
[AB] // [CE olduğundan
m(ACD)=a+b

m(DAC) = m(A') = b + c
m(DBE) = m(B') = a + c
m(ECF) = m(C') = a + b
Yandaki şekilde a, b, c bulundukları açıların ölçüleri ise,

m(BDC) = a+b+c
4. iki kenarı eş olan üçgene ikizkenar üçgen denir.ABC üçgeninde:

lABl=lACl Û m(B)=m(C)

Burada A açısına ikizkenar üçgenin tepe açısı, [BC] kenarına ise tabanıdenir.
Tepe açısına m(BAC) = a dersek
Taban açıları

5. Üç kenarıeş olan üçgene eşkenar üçgen denir.
ABC üçgeninde
|AB| = |BC| = |AC|
m(A) = m(B) = m(C) = 60°
Eşkenar üçgen, ikizkenar üçgenin bütün özelliklerini taşır.

  • ÜÇGENDE AÇIORTAYLAR
1. Üçgende iç açıortaylar bir noktada kesişirler. Bu nokta üçgenin içteğet çemberinin merkezidir.
Açıortayların kesiştiği noktadan kenarlara çizilen dikmelerin uzunluklarıeşittir. (Çemberin yarıçapı)
2. Üçgende iki dış açıortay ile üçüncü iç açıortay bir noktada kesişirler. Bu nokta üçgenin dıştan teğet çemberlerinden birinin merkezidir. (Üç dış teğet çember vardır.)
[AD], [BD] ve [CD] açıortaylarından herhangi ikisi verildiğinde üçüncüsünün de kesinlikle açıortaydır.
3. iki iç açıortayın kesişmesiyle oluşan açı; ABC üçgeninde ve BDC üçgeninde iç açılar toplamı  yazılırsa

4. iki dış açıortayın kesişmesiyle oluşan açı; ABC üçgeninin dış açılar toplamıve BDC üçgeninin iç açılar toplamını yazarsak
5. Bir iç açıortay ile bir dış açıortayın kesişmesiyle oluşan açı,
ABC üçgeninin C açısının dış açıortayı ile B açısının iç açıortayı arasındaki açının ölçüsü A açısının ölçüsünün yarısıdır.
  • Burada D noktası dış teğet çemberlerden birinin merkezi olduğundan, A dan çizilen dış açıortayda D noktasından geçer.
6. Açıortayla yükseklik arasında kalan açı; ABC üçgeninde [AD] A açısına ait açıortay ve [AH] yüksekliktir.
Açıortayla yükseklik arasındaki açıya m(HAD) = x dersek
 Bir açı ve açıortayını başka bir doğrunun kestiği durumlarda dış açı özelliği kullanılarak bütün açılar bulunabilir.

İstiklal Marşının Kabulü

İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ 12 MART 1921
İstiklal Marşımız, yurdumuzun düşman işgaline uğradığı felaket günlerinde hazırlandı. Saldırgan düşmana karşı Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancıCanlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, Genel Kurmay Başkanı İsmet (İnönü) Paşa dan geldi.
İsmet İnönü böyle bir marşın Fransız ordusunda mevcut olduğunu ve bizim ordumuz için de faydalı olacağını Milli Eğitim Bakanlığına iletti.
Milli Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyip bir yarışma düzenledi. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecekti. Yarışma için 734 şiir gönderildi. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip 6 tanesi ayrıldı.
Ama hiçbiri beğenilmedi; marş olacak değerde bulunmadı. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi şairin Meclis'teki sıra arkadaşı Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey'in yardımını istedi.Hasan Basri Bey bundan sonrasını şöyle anlatıyor:
Akif Bey'in yanımda olduğu bir zaman,elime bir Kağıt parçası alarak,onun dikkatini çekecek bir tarzda yazmaya başladım.
Ne yazıyorsun? 
Marş...İstiklal Marşı yazıyorum.
Yahu sen ne adamsın? Seçilecek şiire para ödülü verileceğini bilmiyor musun? içinde para olan bir işe nasıl katılıyorsun? 
Yarışma kaldırıldı? Seçilecek şiire ne para verilecek, ne de her hangi bir ödül. Milli Eğitim Bakanı bana güvence verdi.
Ya, o halde yazalım.
İşte böylece yazılmaya başlanan ve 48 saatte bitirilen İstiklal Marşı, imzasız olarak Milli Eğitim Bakanlığının seçici kuruluna sunuldu.
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen 6 şiirle birlikte yeni şiiri Ordu Komutanlarına gönderdi. Onlardan, şiirlerin askerlere okunmasını, beğenilenleri sıralamalarını istedi. Komutanlar, kısa sürede sonucu bildirdiler: Hepsi de Mehmet Akif'in şiirini birinci sıraya almıştı. Bundan sonraki iş, İstiklal Marşı'nın T.B.M.M'ne getirip kabul ettirmekti.
Marş, ilkin Meclis'in 1 Mart 1921 günü yaptığı ikinci oturumunda ele alındı. Başkan Mustafa Kemal'in söz vermesi üzerine Hamdullah Suphi kürsüye gelerek, sık sık alkışlarla kesilen şiiri okudu ve son seçimin Meclis'e ait olduğunu söyledi. O Gün oylama yapılmadı. Şiirle ilgili konuşmalar ve oylama, Meclis'in 12 Mart 1921 günü öğleden sonraki oturumunda yapıldı.
Bazı milletvekilleri, bir komisyon kurularak şiirin yeniden incelenmesini, bazıları da hemen görülüp karara bağlanmasını istediler. Uzunca tartışmalardan sonra, şiirin kabulü için verilen 6 önerge benimsendi ve İstiklal Marşı çoğunlukla kabul edildi.
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katıldı. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etti. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930 da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı orkestrası şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922 de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe kondu. Marşın armonilenmesini Edgar Manas, bando düzenlemesini İhsan Servet Künçer yaptı

Türkiye'nin Akarsuları ve Gölleri Haritası

Türkiye'de irili ufaklı ikiyüze göl vardır. Bu göller içerisinde en büyüğü hepimizinde bildiği Van Gölü'dür. Türkiye'de ayrıca tektonik göller ve baraj gölleri de bulunmaktadır. Tektonik göllerimizin en büyüğü ise Elazığ'daki Hazar Gölü'dür.

Karalar üzerindeki çanakları doldurmuş denize bağlantısı olmayan tatlı veya tuzlu su kütlesine göl denir.Göller, kapalı havzaları dolduran geniş, durgun su kütlesi olarak da tanımlanır. Göller, yeryüzündeki tatlı suların %87'sini oluştururken, karalar üzerinde kapladığı alan %2'dir.

Gölleri Doğal Göl ve Tektonik Göl olarak iki ana maddede grupluyoruz. İç ve dış kuvvetlerin etkisiyle oluşan çukurluklarda su birikmesiyle oluşan göllere Doğal Göller denir. Orojenez ve epirojenez gibi iç kuvvetlere bağlı olarak oluşan çukurluklarda su birikmesiyle oluşan göllere ise Tektonik Göller denir.

Genellikle denizlere, göllere ya da bir başka büyük akarsuya dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su miktarı bakımından büyük akarsulara nehir veya ırmak denir. Kimi durumlarda ise bir başka suya ulaşmadan yer altında kaybolduğu ya da tamamen kuruduğu da görülmektedir. Büyük akarsular nehir ya da ırmak olarak adlandırılırken daha küçükleri ise çay ve dere olarak adlandırılırlar.

Yukarıda belirttiğimiz gibi Türkiye'de 200'e yakın göl bulunuyor. Ancak bunların yarısı kadar göl 5 km2 yüzölçümününün altında olduğu için büyük göller gibi isimlerini pek sık duymuyoruz ve yerel olarak tanınan göller.

Van Gölü 3713 km² yüzölçümü ile yurdumuzun en büyük gölüdür. Van Gölü'ünü 1500 km² civarındaki yüzölçümü ile Tuz Gölü takip ediyor. Beyşehir Gölü ise 656 km² yüzölçümü ile Türkiye'nin en büyük üçüncü gölü konumundadır.



Türkiye'deki Göller Listesi
GölYerSuyu
Van GölüVan,BitlisSodalı su
Beyşehir GölüKonya, IspartaTatlı su
Tuz GölüKonya, Aksaray, AnkaraTuzlu su
Eğirdir GölüIspartaTatlı su
İznik GölüBursaTatlı su
Burdur GölüBurdur,IspartaAcı su
Manyas Gölü (Kuş gölü)BandırmaTatlı su
AcıgölAfyonkarahisar, DenizliAcı su(sülfatlı)
Uluabat GölüBursaTatlı su
Çıldır GölüArdahan, KarsTatlı su
Palas Tuzla GölüPalas/Sarıoğlan/KayseriTuzlu su
Eber GölüAfyonkarahisarTatlı su
Erçek GölüVanTatlı su
Hazar GölüElazığTatlı su
Bafa GölüAydın, MuğlaTatlı su
Köyceğiz GölüMuğla-KöyceğizTatlı su
Işıklı GölüDenizliTatlı su
Nazik GölüBitlisTatlı su
Sapanca GölüAdapazarıTatlı su
Salda GölüBurdurTatlı su
Yay GölüKayseriTuzlu su
Akyatan GölüAdanaTatlı su
Balık GölüAğrı-DoğubeyazıtTatlı su
Marmara GölüManisa-SalihliTatlı su
Çöl GölüAnkaraTuzlu su
Durusu GölüİstanbulTatlı su
Karine GölüAydınTatlı su
Tuzla GölüSarıoğlanTuzlu su
Küçükçekmece GölüKüçükçekmece, AvcılarTatlı su
Yarışlı GölüBurdur-YeşilovaAcı su
Haçlı GölüMuşTatlı su
Seyfe GölüKırşehirTuzlu su
Akyayan GölüAdanaTatlı su
Aktaş GölüArdahanTatlı su
Arin GölüBitlisSodalı
Nemrut GölüBitlisTatlı su
Balık GölüAğrıTatlı su
Büyükçekmece GölüBüyükçekmeceTatlı su
Bolluk GölüKonyaTuzlu su
Akdoğan GölüMuşTatlı su
Çavuşçu Gölü(Ilgın Gölü)KonyaTatlı su
Düden GölüKuluTatlı su
Gala GölüEnez, İpsalaTatlı su
Karataş GölüBurdurTatlı su
Mogan GölüGölbaşı, AnkaraTatlı su




Akarsu dediğimizde ise Türkiye'nin topraklarında doğan en uzun nehri Fırat nehridir. Ancak Türkiye topraklarında doğup, Türkiye topraklarında denize dökülen nehir kıstası devreye girdiğinde en uzun nehrimiz Kızılırmak'tır. 













Türkiye Akarsu ve Göller Haritası Dilsiz (Yazısız)

Türkiye'deki Akarsular Listesi

  • Meriç Nehri
  • Ergene Nehri
  • Orhaneli Çayı
  • Susurluk Çayı
  • Bakırçay
  • Gediz Nehri
  • Küçükmenderes Nehri
  • Büyükmenderes Nehri
  • Dalaman Çayı
  • Eşen Çayı
  • Sakarya Nehri
  • Akarçay
  • Aksu Nehri
  • Köprü Çayı
  • Manavgat Nehri
  • Porsuk Çayı
  • Yenice Irmağı
  • Gökırmak
  • Devrez Çayı
  • Kızılırmak
  • Yeşilırmak
  • Delice Irmağı
  • Göksu Nehri
  • Tarsus Çayı
  • Tunca Nehri
  • Zamantı Irmağı
  • Çekerek Çayı
  • Kelkit Çayı
  • Harşit Çayı
  • Tohma Çayı
  • Ceyhan Nehri
  • Seyhan Nehri
  • Asi Nehri
  • Göksun Çayı
  • Fırat Nehri
  • Dicle Nehri
  • Peri Çayı
  • Batman Çayı
  • Murat Nehri
  • Çoruh Nehri
  • Aras Nehri
  • Kura Nehri
  • Yanarsu Çayı
  • Uluçay
  • Zap Suyu
  • Karasu Çayı

Türkiye'nin iklim tipleri

Türkiye'nin iklim tipleri

Türkiye'de belli başlı üç ana iklim tipine rastlanır. Bunlar:

Karasal iklim

Bu iklim tipi, İç AnadoluDoğu AnadoluGüneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı ve Trakya'nın iç kısımlarında görülür. Bitki örtüsü bozkırdır. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır.

İç Anadolu Karasal İklimi

Kışlar, bölgenin doğusunda daha fazla olmak kaydıyla soğuk, yazlar biraz sıcaktır. En soğuk ay -0.7°C ile Ocak, en sıcak ay 22°C ile Temmuz'dur. Yıllık ortalama yağış miktarı 413.8 mm, yıllık ortalama sıcaklık 10.8°C'dir. Yaz mevsimin yağış oranı %14.7, en yağışlı mevsim ilkbahardır. Ortalama yıllık bağıl nem %63.7'dir. Bölgede doğal bitki örtüsü alçaklarda bozkır, yükseklerde yağışın artmasına bağlı olarak kurakçıl meşe ormanlarıdır.

Doğu Anadolu Karasal İklimi

Yazlar kısa ve serin, kışlar soğuk ve uzundur. Kışın yağışlar kar şeklindedir ve çokça don olayı görülür. Alçak alanlarda yazlar biraz sıcaktır. Ocak ayı ortalama sıcaklığı -4.2°C, Temmuz ortalaması 24.2°C'dir. Yıllık yağış ortalaması 579 mm, yıllık ortalama sıcaklık 10.2°C'dir. Yağışın çoğu kış ve ilkbaharda düşer, yaz yağış oranı %9.5'tir. Ortalama yıllık bağıl nem %60.2'dir.
Doğal bitki toplulukları alçaklarda bozkır, daha yüksek alanlarda kuru orman, en yüksek yerlerde alpin çayırlar görülür.

Güneydoğu Anadolu Karasal İklimi

Yaz mevsimi çok sıcak, kışlar nadir soğuk geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 16.4°C, Ocak ayı ortalaması 3.7°c, Temmuz ayı ortalaması 29.8°C'dir. 565 mm'lik yıllık ortalama yağışın çoğu kış ve ilkbaharda düşer. Yaz yağışlarının oranı %2.6'dır. Yıllık bağıl nem ortalaması düşüktür: %53.6. Düşük bağıl nem ve sıcak yaz mevsimi kuraklığın şiddetini artırmaktadır. Bitki örtüsünü zayıf bozkırlar ve kurakçıl çalılar oluşturur.

Trakya Karasal İklimi

Yaz mevsimi sıcak, kışlar soğuk geçer. Yıllık sıcaklık ortalaması 13.2°C, Ocak ayı ortalaması 2.8°C, Temmuz ayı ortalaması 23.9°C'dir. Yağışın çoğunluğu ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde düşer. Yıllık ortalama yağış 559 mm'dir. Yaz yağışlarının oranı %17.6, yıllık ortalama bağıl nem %69'dur. Bitki örtüsü kurakçıl orman ve antropojen bozkırdır.

Akdeniz iklimi

Bu iklim tipi, Akdeniz, Ege ve güney Marmara`da görülür. Ancak Marmara'da görülen Akdeniz ikliminin özellikleri daha serttir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.Turunçgillerin tarımı için elverişlidir. Güney enlemlerde görüldüğünden don olayı ve kar yağışı kıyı kuşağında ender görülür. Torosların yükseklerinde kışlar kar yağışlı ve soğuktur. En soğuk ay 6.4°C ortalama ile Ocak ayı, en sıcak ay 26.8°C ortalama ile Temmuz ayıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 16.3°C'dir. En yağışlı mevsim kış, yıllık yağış ortalaması 725.9 mm'dir. Sıcak olan yaz mevsimi aynı zamanda kuraktır, yağışın %5.7'si bu mevsimde düşer. Yıllık bağıl nem ortalaması %63.2'dir.
Bitki örtüsü doğal alanlarda kızılçam, ormanın tahrip edildiği alanlarda makidir. Genellikle 0-800 metreler arası maki hakimdir. Yüksek alanlarda karaçam, köknar ve sedir ağaçları hakimdir.

Karadeniz iklimi

Bu iklim tipi, Karadeniz kıyıları ve kuzey Marmara'da görülür. Her mevsim yağışlıdır. Yazlar serin, kışları kıyılarda ılık, yükseklerde soğuk ve kar yağışlıdır. Yağış yıla dağılmıştır, kurak mevsim görülmez. En soğuk ay Ocak (4.2°C), en sıcak ay Temmuz (22.2°C) ayıdır. Yıllık sıcaklık ortalaması 13.0°C'dir. Yıllık yağış ortalaması 842.6 mm'dir. Yıllık bağıl nem ortalaması %71, yaz yağışlarının oranı %19.4'dür.
Bitki örtüsü kıyılarda geniş yapraklı, kışın yaprak döken, nemcil türlerden (kayın, gürgen, kestane, kızılağaç vb.) oluşan orman, yükseklerde, nemli soğuk şartlara uymuş iğne yapraklılar hakimdir.

Marmara (geçiş)iklimi

Marmara Bölgesi'nin Kuzey Ege'yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Kışları Akdeniz iklimi kadar ılık, yazları Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Karasal iklim kadar kışı soğuk, yazı da kurak geçmemektedir. Bu özelliklerden dolayı Marmara iklimi, karasal Karadeniz ve Akdeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği göstermektedir. Buna bağlı olarak doğal bitki örtüsünü alçak kesimlerde Akdeniz kökenli bitkiler, yüksek kesimlerde kuzeye bakan yamaçlarda Karadeniz bitki topluluğu özelliğindeki nemli ormanlar oluşturmaktadır. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 4,9 °C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 23,7 °C, yıllık ortalama sıcaklık 14,0 °C dir. Ortalama yıllık toplam yağış 595,2 mm'dir ve yağışların çoğu kış mevsiminde düşer. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %11.7 dir. Yıllık ortalama nispi nem %73'tür.

Hz Muhammedin Hayatı

Hz Muhammedin Hayatı

Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke’de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre’dir.
Doğduktan sonra 4 yaşına kadar sütannesi Halime’nin yanında, bundan sonra 2 yıl boyunca da annesi Amine’nin yanında kaldı6 yaşında iken annesi onu akrabalarıyla tanıştırmak ve babası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmek için Medine’ye götürdü.
Hz Âmine, kocası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları’ndan.
Akrabasıyla tanışmıştı Âmine dönüşte Ebva denilen yerde hastalanıp vefat etti ve orada toprağa verildi Bu sırada yolculukta kendileriyle birlikte olan Ümmü Eymen onu Mekke’ye ulaştırdı ve dedesine teslim etti.

6 yaşından 8 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib’in yanına kaldı O da ölünce, vasiyeti üzerine amcası Ebu Talib’in evine taşındı Ebu Talib, Peygamber Efendimizin babasıyla hem baba hem de anne gibi kardeşti.
13 yaşından itibaren amcaları ile birlikte ticarete atıldı Uzun bir süre bu işle meşgul oldu ve bu alanda doğrulukla, dürüstlükle tanındı Henüz 20 yaşında iken hırsızlık, gasp, eşkıyalık, zulüm ve haksızlıklara karşı bir tedbir almak amacıyla bazı Mekkelilerin oluşturduğu Hılfulfudül adlı kuruluşa katıldı ve etkili bir üye olarak görev yaptı.
25 yaşına geldiğinde Hz Hatice ile evlendi Hz Hatice bu esnada kırk yaşında idi ve onunla evlenmeye karar verişinde Sevgili Peygamberimiz “el-Emin: Güvenilir, dürüst” olarak tanınması birinci derecede rol oynamıştı.
35 yaşına geldiğinde Ka’be hakemliği yaptı; Ka’be’nin tamiri sırasında Haceru’l-esved’in yerine konulması sırasında ortaya çıkan anlaşmazlığı, taşı bir yaygı üzerine koyup tüm kabile reislerine taşıtmak suretiyle giderdi, böylece kabileler arasında çıkması muhtemel bir kavgayı önlemiş oldu.
Peygamber Efendimiz 40 yaşlarına yaklaştığında kendisinde insanların arasından uzaklaşıp kırsal alana çıkmak, yaratılışın ve evrenin inceliklerini düşünmek arzusu uyandı Bu münasebetle belli sürelerde Hira-Nur dağındaki mağarada kalmaya başladı Nihayet 40 yaşında iken 610 Ramazan ayında bir gün Cebrail Aleyhisselam geldi ve vahiy süreci başlamış oldu İlk vahiy edilen ayetler, “Yaratan Rabb’inin adıyla oku!” diye başlıyordu Böylece Yüce Allah tarafından Peygamberlikle görevlendirilmiş oldu.
Peygamber Efendimizin İslam davetine evet diyerek ilk inanma şerefine Hz Hatice, Hz Ali, Hz Zeyd b Harise ve Hz Ebu Bekir eriştiler Bunları Hz Osman, Abdurrahman b Avf, Sa’d b Ebi Vakkas, Talha ve Zübeyr Hazretleriyle diğerlerini takip ettiler.
Peygamberliğin ilk altı yılı dolarken Hz Hamza ve Hz Ömer gibi yiğitlik ve cesaretleriyle tanınan zatlar Müslüman oldu.
10 Peygamberlik yılında peş peşe Hz Hatice ve Ebu Talib ölünce düşmanların eza ve cefaları bir kat daha arttı Çünkü bunlar hatırlı insanlardı, çevreleriyle Peygamberimize destek veriyorlardı Bu sırada Hz Peygamber, dış destek sağlamak amacıyla Taife gitti Ne var ki Taifliler İslam’ı kabul etmediler, Hz Peygamber’e destek vermediler, üstelik onu taşlattılar, üstü başı kan içinde kaldı, Taif dışında bir bağa sığınarak taşlanmaktan kurtulabildi.
Ardı arkası kesilmeyen bu sıkıntılar devam ederken aynı günlerde Sevgili Peygamberimiz Mirac’ta İlahi ikramların doruğuna eriştirildi, Yüce Allah’ın huzuruna yükseltildi ve İlahi buyrukları, aracı olmaksızın dinlenme ve alma imkânına kavuşturuldu.
Bütün zorluklara rağmen Hz Peygamber İslam’ı tebliğ çabalarını sürdürüyordu Birer yıl arayla 1 ve 2 Akabe Biatları yapıldı Bunu takip eden zaman diliminde Yüce Allah’ın izni ve buna bağlı olarak Hz Peygamber’in müsaadesi üzerine Müslümanlar Mekke’den Medine’ye göç ettiler İslam tarihi literatüründe buna, “hicret” denilmiştir En sonunda Sevgili Peygamberimiz de Hz Ebu Bekir ‘le birlikte Medine’ye göç etti.
Efendimiz(sav) Medineli Müslümanlar yani Ensar = Yardımcılar ile Muhacirler = hicret edenler arasında kardeşlik kurdu.
Puta tapıcılarla Müslümanlar arasında Bedir, Uhud, Hendek, Müreysi gibi savaşalar oldu Hz Peygamber’in sağlığında İslam elçisi dokunulmazlığı olduğu halde öldüren ve Medine’ye saldırmayı tasarlayan Hıristiyanlara karşı da Mute ve Tebük seferleri düzenlendi, 630 yılında Mekke fethedildi Hz Peygamber, çıkmaya mecbur olduğu vatanına üstünlük sağlayarak ve genel af ilan ederek girdi.
Peygamber Efendimiz, 632 yılında hac esnasında Mekke’de Arafat’ta yüz binden fazla Müslüman’a bir konuşma yaptı İslam düşüncesinin bir özeti olan ve insan hakları bakımından çok mükemmel prensipler içeren bu konuşma İslam tarihinde “Veda Hutbesi” diye anılmaktadır.
İslamiyet’i sabırla, azimle, cesaretle, insanlara ulaştıran Sevgili Peygamberimiz, 8 Haziran 632 Pazartesi günü hayata gözlerini yumdu, Allah’ın rahmetine kavuştu, cenaze namazı erkekler, kadınlar ve çocuklar olmak üzere sıra ile cenazenin bulunduğu hücre-i saadette kılındı ve orada toprağa verildi .

Atatürk'ün İlke Ve İnkılapları

ATATÜRK 'ÜN İLKELERİ VE İNKILÂPLARI


ATATÜRK  İLKELERİ

1.  CUMHURİYETÇİLİK
            Doğrudan doğruya millet egemenliğine dayanan, yöneticileri halkın oyu ile belli bir süre için seçilen devlet şekline cumhuriyet denir.
2.  MİLLİYETÇİLİK
            Atatürk’e göre millet; geçmişte bir arada yaşamış, şimdi de bir arada yaşayan, gelecekte de bir arada yaşama inancında ve kararında olan, aynı vatana sahip çıkan, aralarında dil, kültür ve duygu birliği olan, insan topluluğudur. Milliyetçilik ise;  milleti sevmek, milleti yüceltme amacını benimsemek ve o yolda yürümektir.
3.  HALKÇILIK
            Halkçılık İlkesi; devletin vatandaşa, vatandaşın da devlete karşı hak ve görevlerini en çağdaş şekilde düzenler. Bu ilkenin uygulamasında halk, çalışmasının ve emeğinin karşılığını, hak ve adalete dayanan bir düzen içinde elde eder.  Halk, devletin yönetiminde söz sahibidir. Bu ilkeye göre; devlet, vatandaşın refah ve mutluluğunu amaçlar. Vatandaşlar arasında, iş bölümü ve dayanışmayı öngörür. Milletin, devlet hizmetlerinden eşit bir şekilde yararlanmasını sağlar.
4.  DEVLETÇİLİK
            Devletçilik;  ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınmada devlete düşen görevlerdir.
5.  LÂİKLİK
            Lâiklik; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlet yönetiminde ve siyasette din kurallarına yer verilmemesi demektir.
6.  İNKILÂPÇILIK
            Atatürkçülüğün inkılâp anlayışı; eskiyi, kötüyü kaldırıp yerine yeniyi, iyiyi ve güzeli koymaktır.

 ATATÜRK  İNKILÂPLARI

1. 23.Nisan.1920     Türkiye Büyük Millet Meclisinin (T.B.M.M.) açılışı.
2. 20.Ocak.1921      Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun kabulü.
3. 01.Kasım.1921    Saltanat’ın kaldırılması.
4. 13.Ekim.1923      Ankara’nın başkent oluşu.
5. 29.Ekim.1923      Cumhuriyetin ilânı ve Atatürk’ün   Cumhurbaşkanı seçimi
6. 03.Mart.1924        Halifeliğin kaldır.ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulü.
7. 25.Kasım.1925    Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun’un TBMM’de kabulü.
8. 30.Kasım.1925    Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması.
9. 26.Aralık.1925     Milâdî  Takvimin kabulü.
10. 17.Şubat.1926   Türk Medenî Kanunu’nun kabulü.
11. 01.Tem.1926       Türk Kabotaj Kanunu’nun yürürlüğe girmesi.
12. 01.Kasım.1928   Türk harflerinin kabulü.
13. 03.Nisan.1930   Türk kadınına Belediye seçimlerine katılma hakkı verilmesi
14. 21.Haz.1934        Soyadı Kanunu’nun kabulü.
15. 05.Aralık.1934    Türk Kadınlarına Milletvekili Seçme Ve Seçilme Hakkı